Teröristler; hangi silahları, ne için bırakacak da sınır ötesine geçecek? Çatışmasızlık, silahsızlanma vs. karmaşası içinde; batı ve İsrail sürece dâhil olduğunu açıklayacak ve eylemlere girişecek de: siz de inanacak mısınız, silahlar susuyor asparagasına?
İmralı’daki narko-terörist: “Bugün artık yeni bir Türkiye’ye, yeni bir Ortadoğu’ya ve yeni bir geleceğe uyanıyoruz… Biz, onlarca yılımızı bu halk için feda ettik, büyük bedeller ödedik. Bu fedakârlıkların, bu mücadelelerin hiçbiri boşa gitmedi. Kürtler özbenliğini, aslını ve kimliğini yeniden kazandı.” diyor.
Onlarca yıl halk için feda edilmiş, bedeller ödenmiş ve bu boşa gitmemiş: özbenlik, asıllık ve kimlik kazanımında belirleyen olmuş. Silah ve kandan beslenen bir terörden söz ediyoruz. Narko-terörist, açık açık silahlarla bu noktaya geldik diyor. Hâlâ silahların susmasını mı bekliyoruz?
Zer-Dûz Palan Vursan Eşek Yine Eşek
Hele bu kaçıncı, suskunluk ki? 1993’ten bu yana kaçıncısı? Geri çekilmeler, sınır ötesine gitmeler, inlerine sığınmalar!
Ziya Paşa der ki:
“Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât / Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde”
(Onlar ki dünyaya lâf ile nizam verirler. Onların evlerine gidip bakın, hânelerinde bin türlü ihmal ve düzensizlik görürsünüz.)
“Bed-asla necâbet mi verir hiç üniforma / Zer-dûz palan vursan eşek yine eşektir” (Kötü asıllı -soysuz- birine üniforma soyluluk mu verir; eşeğe altın işlemeli semer vursan yine eşektir. )
“Hak söyleyen evvel dahi menfur idi gerçi / Hainlere amma ki riayet yeni çıktı”
(Gerçi eskiden de doğruyu söyleyenlerden nefret edilirdi ama hainlere saygı göstermek, onları koruyup kollamak, onların emirlerine uymak yeni çıktı.)
Soysuzun lâf-ı güzafına mı itibar edeceksiniz? Haine saygı da nereden çıktı?
Siz devam edin: Yeni Şafak’a, Zaman’a, Bugün’e, Taraf’a, Star’a, Hürriyet/Milliyet/Radikal’ine… ve devam edin, iliştirilmiş yazarına, köşe yazıcısına, sümüklü vaizin dediklerine “uydum” deyip: kanımızı içen teröristlerle yatıp kalkmaya!
Teröristlere güzellemeler almış başını giderken; kandan doğan ‘barış’ nidalarına ses verin, hadi Türkiye’nin normalleşmesine kadehinizi kaldırın!
İsrail Suskunluğu Bozdu: Köpeklerin Salyası Akıyor!
Nereden çıktı, İsrail’in özrü? Gazze ablukası bitecek lâfları, Mavi Marmara olayı şimdi mi akıllara düştü? Türkiye’nin yanında bir İsrail, Amerika’nın yanında bir Türkiye, teröristin yanında tüm köpek salyaları: kanla beslenen alçaklık!
İngiltere merkezli, muhalefet yanlısı Suriye İnsan Hakları Gözlemevi; Özgür Suriye Ordusu (muhalifler) militanlarının, İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri yakınlarında Suriye güçleri ile girdiği çatışmalar yoğunlaşıyor haberini yapmıştı. Suriyeli muhaliflerse, bir süredir, Golan’da Suriye güçlerine saldırıyor ve buralarda mevziler elde etmeye çalışıyor.
Öte yandan, Suriye yönetimine yakın kaynaklar; Şubat ayı sonunda Roma’da düzenlenen “Suriye’nin Dostları” toplantısında: muhaliflerin iktidara gelmeleri durumunda İsrail’e Golan’dan vazgeçecekleri sözünü verdiğini iddia ediyor.
Geçen günlerde, Reuters’in yayımladığı bir fotoğrafta: İsrail askerleri yaralı bir ÖSO militanını sedyeyle, İsrail’in kuzeyinde bulunan Hayfa kentindeki Rambam Hastanesine taşıyor.
İsrail Golan Tepeleri’ni hedef almış durumda: su savaşlarının bir parçası olarak, kandan besleniyor.
Suriye’de Esad’a muhalif olan teröristler; Golan tepelerinin İsrail’e bırakılmasının sözünü vermiş!
Patriotlar Türkiye’ye boşa verilmedi, Öcalan’sa hiç mi hiç boşuna değil! İsrail’in özrü, tıpkı İsrail’e kafa tutan Tayyip’in misyonu gibi: tiyatro!
Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren teröristler, yeniden ve yine kan istiyor!
kaan turhan - edebiyat, eleştiri, siyaset 